İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun yarınki Ordu ziyareti öncesinde bugündü durağı komşu Giresun oldu.
İlk olarak Giresun'da ilçe ziyaretleri gerçekleştiren Dervişoğlu, ardından partililere seslendi. Yurt gezilerinde bir çok basın kuruluşu tarafından takip edildiğini belirten İYİ Parti Lideri, "TRT'de en az haberlerine yer verilen parti İYİ Parti, en az görünen Genel Başkan da Müsavat Dervişoğlu. Hiç kızmıyorum, çünkü benim mücadele azmimi arttırıyorlar" dedi.
TÜRKİYE'NİN 7 YILLIK GEÇMİŞİNİ ANLATTI
İYİ Parti'nin kuruluşunun üzerinden 7 yıl geçtiğini dile getiren Dervişoğlu, "Bu memleketin işçisi, memuru, sabit gelirlisi ekonomik olarak zor durumdaydı. Bugün 7 yıl öncesinden daha iyi durumda olan var mı? 7 yıl önce emekli, dul, yetim tenceresini kaynatamamanın derdindeydi. Bugün 7 yıl öncesinden daha iyi durumda olan emekli, dul, yetim var mı bu ülkede? 7 yıl önce İYİ Parti kurulurken gençler umutsuzluğa düşmüş durumdaydı. Bugün gençlerimiz içinde daha umutlu olan var mı? O da yok. Esnafın derdi 7 yıl öncesine göre azaldı mı? 7 yıl öncesinden daha rahat bir esnaf var mı? Yok. Türkiye zengin müteahhitler ile fakir emekliler arasında gidip geliyor" şeklinde konuştu.
Tanınırlılık ve bilinirlilik konusunda eksiklikleri olduğu yönünde eleştiriler aldığını dile getiren Dervişoğlu, "Bu memlekette başkaları gibi kötü tanınmaktansa, sizler tarafından iyi tanınmayı her şeye tercih ederim. Allah'a şükür ki, tanındığımız zaman da biz ile ilgili kötü bir beyanda bulunana çok fazla rastlamıyoruz" ifadelerini kullandı.
"DÜN MAGAZİN KONUŞAN ERTESİ GÜN DIŞ POLİTİKA KONUŞUYOR"
İYİ Parti olarak kollektif bir yol haritasının peşine düştüklerini dile getiren Dervişoğlu, televizyon ekranlarında yapılan iç ve dış politika yorumlarını da eleştirdi.
İşte o çarpıcı açıklamalar:
"Suriye ile ilgili herşeyi konuşuyor mesela şimdi. Eline değnek alan böyle haritanın önüne geçiyor burası bu, burası bu. O bunu yaptı, şu bunu yaptı. Televizyonlara baksanıza, herkes güvenlik ve strateji uzmanı. Herkes alim. Yani dün magazin konuşan adam, ertesi gün spor konuşuyor. Boş zamanında da dış siyaset konuşuyor. Böyle ülke olur mu? Herkes bir şey konuşuyor. Sonra da diyor ki herkes Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıyız. Saygı duymakla da olmuyor bu iş. Önünüzde Irak'ta yaşanmış bir tecrübe var. Irak'ın da toprak bütünlüğünü savunuyorduk, şimdi kaç parça? Gelmişler Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyorlar. Siz bilmiyor musunuz? Suriye bölünecek. İsrail Suriye'de toprak ilhak ediyor, kendi coğrafyasını büyütüyor. İsrail, Suriye ordusunun stratejik merkezlerine hava saldırısı düzenliyor. Tüm Dünya'nın gözü önünde Lazkiye Limanı'nda Suriye'nin donanmasını batırıyor. Biz acaba Türkiye olarak bir şey yaparız da, bunlar ne der diye düşünürken İsrail yoluna bakıyor. Buna yol verenin yolunu kesmek bu milletin borcu olmalıdır. Ondan sonra da birisi gidiyor Emevi Camii'nde namaz kılıyor. Allah kabul etsin, ne oldu namaz kıldınız da?"
"SINIRLARIMIZDA TERÖRİSTAN KURMAK İSTİYORLAR"
"Suriye'nin kuzeybatısında Türkiye'nin kendi kendini güvence altına alabilecek alanda bir takım askeri hazırlıkları vardır. Suriye'nin doğusunu doğru da Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine de bir takım hazırlıkları vardır, ama onun ortasındaki boşlukta Amerikan emperyalizminin hayalini kurduğu yeni bir ülke arayışının alt yapı çalışmaları yapılmamtadır ve bu terör örgütleri tarafından sürdürülmektedir. Yani, ismini değiştirmiş ama aslı PKK olan örgütler Suriye'nin batısında faaliyet gösteriyorlar, doğusunda da faaliyetlerini sürdürüyorlar, ortası boş. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin behemehal Irak PKK'sıyla, Suriye PKK'sının önünü kesmek üzere durumdan vazife çıkarakak üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazımdır. Bu sorumluluk şudur. Tabga, Rakka, Haseke, Sincar bölgesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenlik koridoru oluşturması noktasında yeni bir stratejik alan olarak belirlenmeli, Irak PKK'sıyla, Suriye PKK'sının birbiriyle buluşmasının önünü kesmek suretiyle sınırlarımızda bir teröristan oluşturulması engellenmelidir. Bunun için Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Birilerinden izin almaya da gerek yoktur. Türk büyük bir milletin adadır, Türkiye Cumhuriyeti de büyük bir devlet olarak tarih sahnesine kendini kazımıştır."
"ESAD GİTMİŞTİR MİSAFİRLİK BİTMİŞTİR"
Türkiye'ye sığınan düzensiz Suriyeli göçmenler konusunda da açıklamalarda bununa Dervişoğlu, "Yani Esad gitmiştir, misafirlik bitmiştir. Mesele budur" dedi.
İşte o açıklama:
"Bu Suriye'de uygulanan yanlış politikalar yüzünden ülkemiz bir göç hendeğine dönüştürülmüştür. Kimilerine göre 8 milyon, kimilerine göre 10 milyon düzensiz sığınmacı ülkemizde cirit atmakta, bunların 238 binine de vatandaşlık verildiği söylenmektedir. Suriye'de rejim, eğer yıkıldıysa Türkiye'deki Suriyelilerin Türkiye'de kalma gerekçeleri de otomatik olarak ortadan kaldırılmıştır. Yani Esad gitmiştir, misafirlik bitmiştir. Mesele budur. 238 bin Suriyeli'nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı derhal iptal edilmelidir."
