Ege Denizi'nde meydana gelen depremler bir kez daha üst seviyede yaşanmaya başladı. Son bir binlerce depremin yaşandığı bölgede dün akşamki 5.1'lik depremin ardından bu kez saatler 23:16'da 5.2 ile Amorgos Adası sarsıldı. Bölgede 26 Ocak ve 10 Şubat tarihleri arasında 7 bine yakın sarsıntı kaydedildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre son büyük deprem yerin 7 kilometre derinliğinde saatler 23:16'yı gösterdiğinde Amorgos Adası'nın 17 mil (28 kilometre) batı-güneybatısında kaydedildi
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi ile ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) da depremin şiddetini 5.2 olarak kayıtlarına geçti.
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ UYARDI
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Dokuz Eylül Üniversitesi'nin haber portalından yayınlanan yazılı açıklamada, oluşan depremlerin tektonik kökenli mi, yoksa magmatik bir hareketlilik sonucu mu olduğunun henüz netlik kazanmadığı vurgulandı. Aynı açıklamada, olası bir yıkıcı depremin Türkiye kıyılarında yaratabileceği hasara da dikkat çekildi.
"OLUŞUM NEDENİ NETLİK KAZANMADI"
Depremlerin oluşum nedenlerinin henüz netlik kazanmadığına dikkat çekilen açıklamada şu bilgiler paylaşıldı:
"Bölge hem tektonik hem de volkanik açıdan etkin olduğundan, oluşan depremlerin tektonik bir hareket sonucu mu yoksa mağmatik bir hareket nedeniyle mi oluştuğu henüz netlik kazanmış değil. Oluşan 4.0'dan büyük depremlerin fay düzlemi çözümleri, depremlerin düşey hareket sonucu oluşan normal faylanma ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu depremlerin daha büyük bir depremin öncüsü olup olmadığı da henüz bilinmiyor. Bu aşamada aktivite ile ilgili iki olasılık söz konusu olabilir: Oluşan deprem aktivitesi, gelişmekte olan bir sualtı volkanının oluşumu ile ilişkilendirilebilir veya bölgede süregelen tektonik aktivite ile ilişkili olabilir."
"TSUNAMİ YIKIM YARATABİLİR"
Yapılan açıklamada her iki durumda da olası afet yönetimi anlamında göz önünde bulundurulması gereken iki temel unsura dikkat çekilerek, "Bunlar olası bir yıkıcı depremin Türkiye kıyı yerleşim alanında yaratacağı hasar ve bu depremin neden olacağı olası bir tsunami etkisidir. Ege Denizi'nde oluşacak olası bir yıkıcı deprem, 30 Ekim 2020 Samos Depremi'nde olduğu gibi bölgeye yakın yerleşim alanlarında ciddi can ve mal kaybına neden olabilir. Normal faylanma gibi deniz tabanında düşey yer değiştirme oluşturan tektonik hareketler veya deprem sonucu tetiklenen denizaltı heyelanları, tsunami meydana getirebilmektedir. Özellikle Santorini Adası'nın güney yamacının oldukça dik bir morfolojiye sahip olduğu ve olası bir denizaltı heyelanı için uygun bir yapı sunduğu biliniyor. Tarihsel kayıtlar, Güney Ege boyunca oluşan depremlerin Anadolu kıyısal alanlarında tsunami meydana getirdiğini de işaret ediyor. Bölgedeki en yakın depremlerden biri, 1956 yılında meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki Amorgos Depremi'dir ve tsunamiye yol açarak Fethiye civarında 1 metre dalga oluşturmuş ve su baskını kıyıdan 250 metre içerilere kadar ulaşmıştır" ifadeleri yer aldı.
YİNE 5.1 İLE SALLANDI!
Ege Denizi'ndeki 5.2'lik deprem fırtınasının endişesi atlatılamamışken, bu kez saatler 01:37'yi gösterdiğinde bölgede 5.1'lik ikinci bir deprem daha yaşandı.
AFAD verilerine göre yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen 5.1'lik sarsıntıların ardından saat 01:51'de 3.2, 02:02'de 2.5, 02:09'da 2.4, 02:41'de 3.4, 02:51'de 3.3 ve 02:56'da 2.9'luk peşpeşe artçı sarsıntılar yaşandı.
5.1'lik ikinci deprem AFAD koordinatlarına göre yine Amorgos Adası'nın batı-güneybatı bölgesinde yaşandı. 5.2'nin ardından son birkaç saat içinde gelen artçı deprem sayısı 15 oldu.