10 Ocak İdareciler Günü dolayısıyla Ankara Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde valiler ve kaymakamlarla buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada bir konuşma yaptı.
Türkiye'nin binlerce yıllık devlet geleneği içinden süzülüp gelen bir ülke olduğunu dile getiren Erdoğan, "Mülki İdare Teşkilatı'mız bu geleneğin hem sahibi, hem uygulayıcısı olarak devlet ve millet hayatımızda önemli bir konuma sahiptir. Hep söylediğim gibi valilik ve kaymakamlık başta olmak üzere yöneticilik görevleri mesai saatleriyle sınırlanmaz. Ziya Paşa, Amasya'da valilik yaparken şöyle bir beyit söylemiştir: 'Zannetme ben Amasya'da paşalık eyledim. Buldum yetim halkı, babalık eyledim' Evet; valiler şehirlerinde paşalık eylemekle değil, yetim halka babalık etmekle şehrin her bir meselesine sahip çıkıp çözümüne öncülük yapmakla mükelleftir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan özellikle vali ve kaymakamların her şekilde ulaşılabilir olmaları gerektiğini belirterek, "Şehrin yöneticisinin günün yirmidört saati, yılın üçyüz altmışbeş günü, kapısı da, telefonu da, gözü de, feraseti de hep açık olacaktır. Aksi takdirde şehrinize ve orada yaşayan insanlara hakettiği hizmetleri veremezsiniz. Mülki İdare Teşkilatı mensuplarımızla yaptığımız hemen her toplantıda bu beklentiyi dile getirmemezin sebebi devlet geleneğimizin ve yönetim teamüllerimizin de bize aynı hakikati işaret etmesidir. Gerektiğinde canımızı feda etmekten çekinmeyeceğimiz vatanımıza aynı hissiyat ve kararlılıkla hizmet vermemiz gerekiyor" dedi.
"28 ŞUBATVARİ MÜSAMERELER" VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Türkiye Yüzyılı vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ne zaman kritik bir yol ayrımına gelse, hemen kirli senaryolar, hain tuzaklar, alçakça oyunlar devreye sokuluyor. Maalesef ülkemizde bu senaryolarda figüranlık yapmaya hevesli kesimler de hiç eksik olmuyor. Son günlerde sık sık karşımıza çıkmaya başlayan 28 Şubatvari müsamerelerin gerisindeki güçleri de, niyeti de, hevesi de gayet iyi biliyoruz. Artık kimsenin itibar etmeyeceğine inandığımız bu bayat oyunların gayesi bizi asıl hedeflerimizden, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan uzaklaştırmaktır. Bugüne kadar başaramadılar. İnşallah yine başaramayacaklar. Dünya'da, bölgemizde ve ülke içinde yaşadığımız zorlu süreçlerin ürünü olan sıkıntıların elbette farkındayız. Milli birlik ve bütünlüğümüzün düşmanı sosyal fay hatlarını, bu defa yabancı ve İslam düşmanlığı üzerinden harekete geçirmeye çalışıyorlar. Küresel ve bölgesel krizlerin ürünü ekonomik dalgalanmaları, insanları hükümetlerinin ötesinde, devletlerine düşman etmenin aracı haline getirmeye çalışıyorlar."
"ÜLKEYİ KARIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
"Sosyal medya gibi kontrolü küresel güçlerin elinde olan mecralarda dolaşıma sokulan yarısı yalan, yarısı yanlış haberlerle ülkeyi karıştırmaya çalışıyorlar. Gençlerimiz başta olmak üzere kimi vatandaşlarımızın zihin ve gönül dünyalarını bulandırarak, senaryolarını hayata geçirebilecekleri bir zemin oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin yaşamış olduğu tüm badirelere rağmen asla taviz vermediği demokratik olgunluğundan rahatsızlık duyanlar, faşizmin en lümpen biçimlerinin güzellemesine giriştiler. Öyle ki, bu uğurda İsrail'in vahşetini, batı dünyasının bu vahşete verdiği desteği yüceltenlere, insanı insan yapan değerleri çiğneyip geçenlere dahi rastlayabiliyoruz. Eskilerin deyimiyle kış kışlığını, gavur gavurluğunu elbette yapacaktır. Bize düşen görev milletimizi bu hakkaniyet, adalet, ahlak ve insanlık dışı İslam ve Müslüman düşmanı, Türk ve Türkiye düşmanı tuzaklara karşı uyanık tutmaktır."