Son yıllarda kalp krizi özellikle gençlerde 20 ila 30'lu yaşlara kadar inmeye başladı. Özellikle pandemi döneminden kalan yaşam alışkanlıkları son 5 yıl içerisindeki sağlık sorunlarını da erişkin yaşlardan genç yaşlara kadar indirdi.
Peki kalp krizi sayıları ve ölümle sonuçlanan vakalar neden artmaya başladı? Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Mahmut Şahin, bunun sebeplerini sıraladı.
NEDEN GENÇLER KALP KRİZİ GEÇİRİYOR?
İşte bu sorunun yanıtının en başında kötü beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı yatıyor. "Kalp krizinin görülme sıklığı ve daha erken yaşta görülme sıklığında artış görmekteyiz" diyen Prof.Dr.Mahmut Şahin, "Geçmişe göre kalp krizlerini daha gençlerde görmeye başladık. Bunun sebepleri kötü beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, obezite ve diyabet sıklığındaki artış ve giderek artan sigara tüketimi" dedi.
ŞAHİN: "ERİŞKİN NÜFUSUN ÜÇTE BİRİ KALP HASTASI"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Prof.Dr.Mahmut Şahin, kalp ve damar hastalıklarının Dünya'nın yanı sıra Türkiye'de de en başta gelen halk sağlığı sorunlarından birisi olduğunu belirterek, "Erişkin nüfusun neredeyse üçte biri kalp hastası ya da kalp hastalığına yol açan önemli risk faktörlerinden en az birine sahip. Bunlar diyabet, yüksek kolesterol, hiper tansiyon, şeker hastalığı olarak sıralanabilir. Bunların birlikte olması kalp damar hastalığı riskini belirgin olarak arttırmakta, orta yaş grubunda bunların çoğu kalp krizi veya kalp-damar tıkanıklıklarıyla hastanelere başvurmakta" ifadelerini kullandı.
HER BEŞ HASTADAN BİRİ HASTANEYE ULAŞAMADAN HAYATINI KAYBEDİYOR
Kalp krizi vakalarında erken müdahalenin hayati önem taşıdığına dikkatleri çeken Prof.Dr.Mahmut Şahin, her 5 hastadan birinin hastaneye ulaşamadan veya hastane öncesi hayatını kaybettiğini söyledi.
İşte o hayati öneme sahip açıklamalar:
"Kalp krizi olduğu zaman ne kadar erken hastaneye ulaşılır ve erken tedaviye başlanırsa kalıcı hasar o kadar az olur ve ölüm oranları da o kadar düşük olur. Çünkü kalp krizi geçiren her beş hastadan birisi maalesef hastaneye ulaşamadan ve hastane öncesi dönemde kaybedilmektedir. Yapılacak en doğru iş, kalp krizi şüphesi olan bir hastanın derhal 112 Acil sistemini araması ve ambulans istemesidir. Ambulans hastayı aldıktan sonra hasta daha güvende olur. Ölüme götürecek ritm bozuklukları bile ambulansta dahi tedavi edilebilir. Hasta invaziv girişim merkezlerine, anjio laboratuvar olan hastanelere ulaştığı zaman damarın erken açılması, kalbi korur ve yaşam kalitesini iyileştirir."
"BU BELİRTİLER VARSA 112 ACİL SERVİS'İ ARAYIN"
"TIKALI DAMARIN ERKEN AÇILMASI KALBİ KORUR"
Prof.Şahin, kalp rahatsızlıkları veya kalp krizi durumlarının net belirtileri olduğunu belirterek, "Kalp krizi şüphesinde yani göğüs ağrısı, terleme, bulantı, göğüste baskı, kollara, sırta, çeneye vuran ağrı olan bir erişkin hastanın yapacağı ilk iş, 112 Acil Sistemi'ni arayıp kalp krizi geçirme şüphesi olduğunu bildirmesidir. Böylece hasta doğru hastaneye erkenden ulaştırılır. Götürüleceği invaziv anjio laboratuvarında anjiosu yapılıp tıkalı damarına müdahale edilebilir. Damarın erken açılması kalbi korur. Geciktikçe kalpte hasar artar ve uzun dönemde kalp krizi, kalp yetersizliği durumuna dönüşür ve hasta ömür boyu kalp hastası olarak gelir ve gider. Onun için erken tedavi almak son derece önemlidir."
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Mahmut Şahin kalp rahatsızlıklarından korunmak için her türlü iletişim araçlarını kullanarak toplumun yaygın bir eğitim programından geçirilmesi gerektiğini de belirterek, "Başlatmak ve sürdürmek gerekir. Sürekli gündemde tutmazsak unutulmaktadır" dedi.