Enflasyon, mal ve hizmetlere dair fiyat düzeyinin yükselmesi sebebi ile paranın satın alma gücünde meydana gelen düşüşü ifade etmektedir.
Ilımlı enflasyon, Yüksek enflasyon, Hiperenflasyon, Talep enflasyonu, Maliyet enflasyonu, Yapısal enflasyon gibi de enflasyon türleri vardır.
Ancak günümüzde bana kalırsa bir enflasyon türü daha belirdi. COVİD öncesi Enflasyon ve COVİD sonrası enflasyon gibi. Salgın sonrası tüm toplumda, hem ekonomik hem de sosyo-psikolojik açıdan önemli ölçüde sarsıntılar baş gösterdi.
Özellikle salgın, küresel ekonomiyi önemli ölçüde etkilendiğinden faiz düşüşlerine, enflasyonun artmasına, art arda gelen zamlara yol açtı.
Ekonomideki bu durgunluk ve salgının neden olduğu krizin en ağır şekilde hissedildiği alanlardan biri de, iş gücü piyasası oldu.
Alınan önlemlerin etkisi ile işler durma noktasına geldi, gelirleri düşen iş yeri sahipleri ve işletmeler maliyetlerini azaltmak için işten çıkarmalara yöneldi. Bu da milyonlarca kişinin işsiz kalmasına ve istihdam kaybına neden oldu.
Türkiye’de tüketici güveninin kademeli olarak eridiği açıkça görülürken, her kriz bir fırsat bilinerek bir takım önlemlerin alınması şart.
Salgının en çok etkilediği sektörler belirlenerek örneğin, perakende, hizmet vs. gibi sektörler başta olmak üzere ekonominin gidişatına göre olumlu yönde ilerleyebilecek yöntemler oluşturulmalı.
Kriz dönemlerini fırsata çevirmek dileğiyle.