Günlerden 21 Şubat. Ordu son 40 yılın en soğuk günlerini yaşıyor.
Öyle ki; Ordu Valisi Muammer Erol "Hava sıcaklığı ilimizin sahil kesiminde eksi 7, tüneller bölgesinde eksi 13, yüksek kesimlerde ise eksi 24 dereceyi bulacak" dedi.
Ordu'nun son 40 yılını bilemem, ama son 25 yılında sıfırın altında eksi 3, eksi 5 olmadı eksi 10'ları gördük de; hava sıcaklığının eksi 24'lere kadar düşeceğini ilk kez duydum.
Sportif aktivite olarak amatör olta balıkçılığı da yaptığım için, pek çok kişi gibi cep telefonumuzda canlı ve anlık hava, rüzgar, basınç, dalga yüksekliği, gelgit durumu, birikmiş yağış ve anlık yağış gibi durumları uydu haritası üzerinde gösteren çeşitli programlar mevcut. Orada gördüğümüz canlı hava aktivitelerine göre bu soğuk hava tabakası, Rusya'ya bağlı Krasnoyarsk sınırlarında bulunan Severnaya Zemlya bölgesindeki Bolşevik Adası açıklarından adeta koni bir koridor şeklinde Sibirya'dan Türkiye üzerine, hatta Karadeniz'e geliyor.
En azından gördüğümüz öyle.
Öyle ki; soğuk hava tabakasının gelişi tıpkı gökyüzünden karaya inen bir hortumu andırdığı için insan da, hani Rus doğalgazı kullanıyoruz ya, acaba bu soğuk hava dalgasını bile isteye mi gönderiyorlar diye düşünmeden de edemiyor.
Her neyse...
Ocak-Şubat ve Mart ayları hepimizin bildiği gibi yılın dört dilimlik bölümünün kış ayları zaten. Kışı kış gibi yaşıyoruz, inşallah baharı da bahar, yaz mevsimini de yaz tadında yaşarız.
Kamu kurumları bu soğuk kış günlerinde çalışmalarını da sosyal medya hesaplarından takipçileri için paylaşıyor. Biz de bu paylaşımları takip ediyoruz.
Bunlardan biri bana gerçekten çok duygu dolu, gerçekten içten ve yürekten geldi.
Kendi kendime dedim ki; inanın bu iş öyle sadece 'maaş' için, sadece 'görev' için yapılan bir iş değil. Altında başka şeyler de var. Kalp var, vicdan var, yürek var, azim var, insanlık duygusu var.
Yani içinde; bugün ara ki bulasın diyebileceğiniz pek çok duygu var.
Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Ordu İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin yer aldığı bir görüntüden bahsedeceğim.
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr.Mehmet Hilmi Güler, "Hastalıkta ve sağlıkta, mutlu günlerde ve en zor anlarda daima yanınızdayız. 87 yaşındaki Mahizer Karayiğit annemiz, şeker ve tansiyon rahatsızlıkları nedeniyle Ünye Devlet Hastanesi’nde müşahede altında tutulmaktadır. Dualarımız kendisiyle, en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diliyoruz. Ayrıca, yoğun kar yağışının başladığı andan itibaren geçen 48 saat içinde toplam 243 hastayı sağlık ekiplerine ulaştırdık. Tüm hastalarımıza acil şifalar dileriz." notuyla paylaştı bu görüntüyü sosyal medya hesabında.
Neresi olduğu tam olarak belli değil, ancak ya Ünye'nin arka mahallelerinden biri ya da Ünye'nin arka taraflarında bulunan ilçelerimize bağlı mahallelerden biri.
87 yaşındaki Mahizer Teyze rahatsızlanıyor. Bölgede bir metrenin üzerinde kar var. Ekipler yolu açıyor, ama devam eden yağış açılan yolu tekrar kapatıyor. Haliyle sağlık ekipleri ambulansla hastanın ayağına kadar gidemeyince, Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin karla mücadele ekiplerinde bir operatör, Mahizer Teyze'nin imdadına yetişiyor.
87 yaşındaki Maziher Teyze belki de ömrü boyunca ilk kez bineceği bir iş makinesine bindirilmeye çalışılırken doğal olarak korkuyor. O yüzden görüntüde sıklıkla 'Korkma, korkma, korkma' sesleri duyuluyor. İş makinesi operatörünün de yardımıyla Maziher Teyze iş makinesine alınıyor ve hasta yakını şöyle diyor: "Bir metrenin üstünde kar var. Büyükşehir Belediyemize ayrıca bizi yalnız bırakmayan operatörümüze çok çok teşekkür ederiz. Ambulansımızda yolda, geldi bizi bekliyor. İnşallah hastamızı ulaştıracağız."
Bir süre sonra Mahizer Teyze'yi taşıyan iş makinesi, 112 Acil Servis ekipleriyle buluşuyor.
İşte ikinci tablo...
Niyet önce insansa, amaç önce sağlıksa. İşte tam da bu tabloya yakışır.
Mahizer Teyze bir kez daha 'Korkma, korkma, korkma' telkinleriyle iş makinesinden aşağıya indiriliyor. Hem de ismini bilemediğim, ama görsem 'Yüreğine sağlık' diyebileceğim bir 112 Acil Servis çalışanı arkadaşımız, korkan Mahizer Teyze'yi sırtladığı gibi ambulansa taşıyor.
Ne diyeyim!
Ben kendi adıma inanın çok duygulandım. Valla mükemmelsiniz. Allah razı olsun. Ayağınıza taş değmesin inşallah. Allah bu kadar güzel olan yüreğinizin ödülünü, kat kat güzelliklerle size geri versin.
İşte Türk insanı!
Bunun için bu iş öyle sadece 'maaş' için, öyle sadece 'görev' için yapılan bir iş değil. Altında başka şeyler de var dedim.
İyi ki varsınız...