AK Parti Ordu Milletvekili Avukat Mustafa Hamarat'ın sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım dikkatimi çekti bugün.
"İyilik iyidir" diyordu. Söz güzel, hoşuma da gitti.
Gerçekten de 'iyilik' iyidir.
Ancak 'iyilik' kelimesinin ardına saklanarak, kirli pazarlıklar içine girmek, birilerinin bağış adı altında vergi kaçırmasına imkan vererek bundan da bağış adı altında pay almak, vakti zamanında ihtiyacı olanlar adeta inlerken, para karşılığında bişeylerin pazarlığını yapmak, yapması gereken asli görevlerini yerine getirmeyip, yerine getirmek için canla başla çalışanları karalamaya çalışmak 'iyilik' olmuyor maalesef...
Çünkü gördük ki; o sözde iyiliğin perde arkasında her türlü fenalık, hatta fesatlık da var!
Yapmanız gerekenler belli.
Yapılması gerekenler de belli.
Hangi zamanlarda, hangi durumlarda, hangi hal ve koşullarda yapmanız gerektiği de belli.
Belli olmayan ne?
Perde arkasındakiler.
Maalesef bugün 'iyilik' dediğimiz şey vakti zamanında ortaya çıkanlarla, kirli ilişki ve pazarlıklarla tamir edilmesi mümkün olmayan bir vicdan yaralanmasına, kalp ve gönül kırıklığına sebep oldu.
Her şey cam gibi kırılıverdi.
Kırılan bir camı istediğiniz gibi yapıştırın. Eskisi gibi olur mu?
Hayır. Bir kez kırılmıştır çünkü.
Kalplerdeki yeri eskisi gibi olur mu?
Asla olmaz...
İyilik iyidir; ama o iyilikten menfaat ve çıkar elde etmeden yapılan iyilik gerçekten iyidir.
İyi olun, gönülden iyilik yapın, iyi kalın...