ORDU'da yıllarca gazetecilik yapan bir isim olarak memlekette olup biten iyi şeyleri de yazdık, kötüleri de yazdık. 

Yazmayada da devam ediyoruz. Zaten birileri uyurken, biz hep yazıyoruz. 

Peki ne mi yazıyoruz? 

Bakın bugün de bunları yazıyoruz. 

Öğrendik ki; Ordu'nun Perşembe ilçesinde saatler 18:00'i gösterir göstermez doktorlar sırra kadem basıyor. Sağlık Ocağı ve Aile Hekimliği Merkezi'ndeki doktorlar saat 17:00'den, 18:00'den sonra sanki dükkan kapatır gibi çekip gidiyor. Hem de, bir ayağı sürekli Perşembe'de olan Sağlık eski Bakanı, şimdiki TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Dr.Recep Akdağ'a rağmen!

Doktorlar mesai mi istiyor? Ücret mi alamıyor? Nöbet mi yazılmıyor? Nedir bilemiyorum, ama Ordu İl Sağlık Müdürü bir o kadar sanki ısrarla seyirci kalıyor. Kimsenin de sesi sedası çıkmıyor.  

Ancak vatandaş diyor ki; "Ayıp ayıp..."

Ee gerçekten de ayıp!

Perşembe Belediye Başkanı AK Partili Mustafa Tandoğan bile "Saat 18:00'den sonra vatandaşlarımız serum bile taktırmak için Altınordu'ya gitmek durumunda kalıyor. Durumu olan var, olmayan var" diyor.

Daha ne desin?  

Şimdi Ordu'nun saygıdeğer yetkili ve etkilileri... 

Bu durum size rahatsızlık vermiyor mu?

İşte resim yukarıda. 

Fındık bahçelerinin, domates, biber, patlıcan, pancar veya fasulye tartalarının, ceviz, kestane, elma, armut, kiraz, vişne ağaçlarının olması gerektiği yerde parsel parsel siyanür tarlaları var. 

Şahsen bu görüntü bana gerçekten büyük rahatsızlık veriyor.

Şimdi Ordu'nun saygıdeğer yetkili ve etkilileri... 

Bu durum size rahatsızlık vermiyor mu?

Ordu'da toplu taşıma biliyorsunuz, özel halk otobüsü taşımacılığıyla gerçekleştiriliyor.

Ancak yetmiyor!

Şehir içinde yolcu taşımacılığı yapan özel halk otobüslerinin sayısı ve sefer sayısı duraklarda bekleyen yolculara artık yeterli gelmiyor. 

Üstelik toplu taşımada ayakta yolcu taşımak yasak. Sebep? Pandemi. Ee yan yana oturuyor bu yolcular? 

Hani pandemi?

Bir garip uygulama işte.

Şimdi Ordu'nun saygıdeğer yetkili ve etkilileri... 

Bu durum size rahatsızlık vermiyor mu?

Bazı konularda toplum yararına da olsa, sadece benim rahatsızlığım işte böyle yetersiz kalıyor. Zaten ben de bu rahatsızlıkların başka bir yerindeyim. 

Kalın sağlıcakla...