Koronavirüs, Coronavirus veya COVID-19.
Korkulu rüya...
Şimdilerde aşı bulunduydu, bulunacaktı, falan filan...
ABD firması Pfizer'in piyasa değeri 220 milyar dolar. Dünya'nın en büyüğü diyebilirim. Pandemi öncesi 2020 Mart ayında 26 Dolar olan hisse fiyatı, 8 ay sonra Kasım ayında 39 Dolar'a kadar tırmandı.
ABD'li bir başka firma ise Moderna. Piyasa değeri 55 milyar dolar. Hisse fiyatları ise 8 ayda 18 Dolar'dan 152 Dolar'a kadar yükseldi.
Alman firma BioNTech'in şu anki piyasa değeri ise 27 milyar dolar. Pandemi başlangıcı olan Mart ayında 28 Dolar olan hisse fiyatı, Kasım ayında bir de 'Aşı bulduk' deyince 124 Dolar'a birden yükseldi. Yüzde kaç değer kazandı? Varın siz hesap edin.
İngiltere-İsveç ortak kuruluşu AstraZeneca var bir de. Bu firmalar kadar olmasa da, Londra Borsası'nda 6 bin 221 Euro olan hisse senedi 8 bin 660 Euro'ya kadar yükseldi.
Bu yükselişler sadece Koronavirüs Pandemisi'ne ilişkin olan yükselişler. Kazançlar bununla da sınırlı değil. Örneğin BioNTech ve Pfizer ortaklığının gelecek yıl sadece COVID-19 aşı satışından 13 milyar Dolar kazanması bekleniyor. Moderna'nın beklentisi ise 5-6 milyar Dolar.
Yani, aslında herşey piyasa değeri yüzmilyarlarca dolarlık şirketler, ortalama 45-50, belki de 60 milyar dolarlık bir pasta.
İşte herşey bunun için.
Hiç kimse çıkıp da, bana bunun aksini iddia edemez. Daha Çin ve Rusya'nın kazancını veya kazanacağını saymadık bile.
Bu senaryo yıllar öncesinden zaten yazılıp çizilmiş.
Üstelik Almanya tarafından.
BioNTech'in de Alman firması olması ne kadar ilginç değil mi?
Federal Hükümet tarafından Alman Federal Meclisi'nin 17'nci Dönemi'nde 03.01.2013 tarih ve 17/12051 sayılı "Sivil Savunmada Risk Analizi Raporu 2012" başlıklı brifing dosyası gazetelere dahi haber oldu.
Ancak kulak arkası edildi, ama bu brifing gerçek.
5'inci sayfada 'Virüsün neden olduğu salgın 'SARS' olarak tanımlanıyor. Yani böyle bir virüs olacak, ancak olduğu zaman adının ne olacağı belli olmadığından 'SARS' deniliyor. Nitekim, virüs ortaya çıktığında da COVID-19 denildi. Çünkü 2019 yılında, yani bu brifingten tam 7 yıl sonra ortaya çıktı.
7 yıl önceki brinfinge göre bu patojen, vahşi hayvanlarda bulunan patojenin piyasalara, insanlara bulaştığı Güneydoğu Asya'dan gelir. Yani bir Asyalı'nın taşıyıcılığıyla geliyor ve bulaşmaya başlıyor.
Çeşitli dalgalarla bu bulaşı tam 5 yıl sürüyor. 2012 yılında hazırlanan Alman brifingine göre 38 derece ve üstü ateş ile kuru öksürük yüzde 100 belirti sayılıyor. Nefes darlığı yüzde 80 belirti, titreme yüzde 73, mide bulantısı yüzde 70, kas ve eklem ağrıları yani miyalji yüzde 60 belirti, ishal, baş ağrısı, deri döküntüsü, baş dönmesi, ani kramplar ve iştahsızlık diğer belirti olarak tanımlanıyor.
Salgın önleyici tedbir ve tedavi için koruyucu giysi ve maske, kişisel hijyen, izolasyon ve karantina belirtiliyor. Brifing dosyasına göre süre bulaşıcılığın ardından 13'ncü gün. 19'uncu günde yoğun bakım ve 28'inci günde ise küt, ölüm.
Aşı? Aşı daha yok. Peki süre? İlk 3 yıl için ise yüzde 100 garanti denilebilecek bir aşı bulunamıyor. 2012 yılında Almanların hazırladığı kaos senaryosuna göre!
Ne kadar tesadüf değil mi? Belirtiler herşey bugünle aynı!
İnsanlar hastalansın! İnsanlar ölsün! İnsanlar acı çeksin. Birileri de milyar dolarların hesabını yapsın.
İş bu kadar basit. Bu para, kanlı para...
