Bugün (16 Ekim) akşam gündeminde ne var diye şöyle bir medya gündemine göz attım.
- Marmara'nın doğusunda yaşanması muhtemel toz fırtınası...
- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin tüm oda ve borsalara göndermiş olduğu indirim içerikli tavsiye mektubu...
- Bir de CNN International'ın ismi verilmeyen bir Türk yetkiliden doğrulattığını iddia ettiği Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü ve cesedinin parçalara ayrıldığı haberi...
Garibime giden taraf şu oldu!
Okyanus ötesindeki CNN International, Türkiye'deki Türk gazetecileri de atlatarak nasıl oluyor da bir Türk yetkiliden böyle bir bilgiyi alabiliyor?
Konu uluslararası ve diplomatik krize sebep olduğundan, bu bilgi devlet sırrı mıdır? Eğer devlet sırrı ise nasıl oluyor da, adı verilmeyen bir Türk yetkili Amerikan medyasına bu bilgiyi verebiliyor?
Nasıl oluyor da, binlerce Türk gazeteci sabaha kadar nöbetteyken, CNN International Türkiye'deki Türk gazetecileri atlatabiliyor? Nasıl oluyor da, bizim Türk basını, "CNN'den flaş iddia! Kaşıkçı'yla ilgili korkunç haber doğrulandı" başlığını manşet atabiliyor? Elin Amerikalısı, bilmem kaç bin kilometre uzaktayken, nasıl oluyor da Türk medyasının ulaşamadığı bir Türk yetkiliye ulaşıyor ve böyle bir bilgiyi Dünya'ya servis edebiliyor?
Hadi aldı!.. Nasıl oluyor da, bizim Türk basını CNN menşeeli bu haberi flaş haber olarak verebiliyor? O gazetelerdeki, televizyonlardaki genel yayın yönetmenleri, haber müdürleri, yazıişleri müdürleri kendi habercilerine sormuyor mu? Siz uyuyor musunuz diye? Valla ben çalışıyor olsaydım, bizdeki kör talih ya! Sen uyuyor musun diye illaki sorarlardı...
Bu konuyu çözümlemekte, idrak etmekte hala güçlük çekiyorum!
Siyaset veya diploması beni pek ilgilendirmiyor, ama bu nasıl bir habercilik anlayışı işin bu kısmı ilgilendiriyor...